Sağlık Çalışanlarından Fazla Mesaiye Sert Tepki: 'Ameliyathaneler Üretim Bandı Değil, İnsanlık Merkezli Olmalı!'
Türkiye'nin sağlık sistemi, son dönemde yaşanan yoğunluk ve personel eksiklikleri nedeniyle büyük bir baskı altında. Bu durum, sağlık çalışanları üzerinde ciddi bir stres yaratırken, İl Sağlık Müdürlüğü'nün aldığı yeni bir karar, tepkileri daha da artırdı. Müdürlüğün, sağlık çalışanlarına yönelik fazla mesai dayatması, hem çalışanlar hem de hasta hakları savunucuları tarafından büyük bir eleştiriyle karşılandı.
Sağlık emekçileri, bu uygulamanın hasta güvenliğini ciddi şekilde tehlikeye atacağını vurguluyorlar. Uzun süren mesailer, yorgunluğa ve dikkat dağınıklığına yol açarak, tıbbi hataların riskini artırabilir. Ayrıca, çalışanların psikolojik ve fiziksel sağlığı üzerinde olumsuz etkiler bırakarak, iş tatminini düşürebilir ve istifa oranlarını yükseltebilir.
Bir ameliyat ekibinden bir sağlık çalışanı, konuya ilişkin şunları söyledi: “Ameliyathaneler üretim bandı değil! Burada insanların hayatlarıyla oynuyoruz. Her dakika, her karar hayati önem taşıyor. Sürekli fazla mesai yapmak, bu sorumluluğu yerine getirmemizi zorlaştırıyor. Hasta güvenliği bizim önceliğimiz olmalı, ancak bu şekilde çalışmaya devam edemeyiz.”
Eleştirilerin odağında, sağlık sistemindeki yapısal sorunlar ve personel eksikliği bulunuyor. Sağlık çalışanları, müdürlüğün fazla mesai dayatması yerine, personel sayısının artırılması, iş yükünün dengelenmesi ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi gibi çözümlere odaklanmasını talep ediyorlar.
Uzmanlar da bu görüşlere katılıyor. Sağlık ekonomisi uzmanı Dr. Ayşe Demir, “Fazla mesai, kısa vadede bir çözüm gibi görünse de, uzun vadede sağlık sistemini daha da zayıflatır. Çalışanların tükenmesi, hasta memnuniyetinin düşmesi ve sağlık hizmetlerinin kalitesinin azalması gibi olumsuz sonuçlara yol açar. Bu nedenle, yapısal reformlar ve personel iyileştirmeleri şarttır.” diyor.
Sağlık çalışanlarının tepkisi, sadece bireysel şikayetlerle sınırlı kalmıyor. Sendikalar ve meslek örgütleri de bu konuyu gündeme taşıyarak, yetkililerden acil çözüm talep ediyorlar. Sağlık çalışanlarının haklarını savunmak ve hasta güvenliğini sağlamak için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiği açıkça ortada.
Sonuç olarak, İl Sağlık Müdürlüğü'nün fazla mesai dayatması, sağlık sistemindeki kronik sorunların bir yansımasıdır. Bu sorunun çözümü, sadece kısa vadeli çözümlerle değil, uzun vadeli planlamalar ve yapısal reformlarla mümkündür. Sağlık çalışanlarının haklarına saygı duyulması, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve hasta güvenliğinin ön planda tutulması, sağlıklı bir toplum için olmazsa olmazdır.
